KORE SAVAŞI ve İZLERİ

  • Unutma!
  • Şehitlerimiz
  • Madalyalar
  • Dosyalar
    • Bibliyografya
    • Fotoğraf Albümü
    • Gazeteler
    • Kore Savaşı Kronolojisi
    • Korsavaş Dergisi
    • Kitaplar
    • Makaleler
    • Dünyada Kore Savaşı
      • Great Britain
      • Turkey
      • United States
      • South Korea
      • United Nations
  • Arşiv
    • 65’inci Yılın İzleri
    • Duyurular
    • Haberler
    • Basında Kore Savaşı ve İzleri
  • İletişim

“Ateş desteği değil, bize ekmek gönderin.”

“Ateş desteği değil, bize ekmek gönderin.”

Ekleyen: Kore Savaşı ve İzleri / Cuma, 25 Ocak 2019 / Kategori Güncel, İçerik

Kore’de görev yapan Yüzbaşı Nazım Dündar Sayılan’ın hazırladığı “Kore Harbinde Türklerle” adlı kitap o günlerde Türk Tugayı’nda tercüman olarak yer alan Sang Ki Paik’in hatıralarından oluşuyor.  Kore Savaşı’nın en önemli zaferlerinden biri olan Kumyangjang-ni Muharebesinde (25 Ocak) yaşanan unutulamayacak bir anı:

Tank Bölük Komutanı Yüzbaşı Reksby ile tank içinde tanıştığımız zaman, “Keşif taarruzu mu yapacağız, yoksa Kore’den kaçanları mı koruyacağız? Her ne hal ise, bu bir görev değil, ölümümüz istenmektedir” diye söylenip duruyordu.

Tam karşımda 5’nci Bölük vardı. 5’nci Bölük bir gün evvel bir kısmını işgal ettiği Kumyangjang-ni kasabasındaki tahkimli düşman mevzilerine tekrar taarruza geçmişti. Özellikle, Üsteğmen Hasan Basri Günalp ve Üsteğmen Sami Durak’ın komutasında bulunan takımlar en ön sırada engelleri, barikatları yok ederek hücumlarını inanılmayacak bir hızla ve başarıyla sürdürüyorlardı. Biraz ilerimde ve tam önümde yapılan kanlı süngü hücumlarını heyecanlı bir film izler gibi tankın ince mazgalından görebiliyordum.

5’nci Bölük kasabanın kuzey kanadına vardığı zaman, hemen yükselen sırtlardan düşmanın yaptığı baskın tarzındaki makineli tüfek ve havan ateşleri etkili olmaya başlamıştı. Plan gereğince tank bölüğü şu anda 5’nci bölüğün yanında olması gerekiyordu. Fakat, nedense bölük komutanı, tankları kule mevziine geçirerek yalnız ateş desteğinde kalmasını uygun bulmuştu.

Yanımda olan Tank Bölük Komutanı, 5’nci Bölük Komutanı Yüzbaşı Ceval Olhon’u telsizle bularak bu büyük başarısından dolayı kutluyordu. Aralarında şöyle bir konuşma geçti:

“Kumyangjang-ni tahkimli düşmana yaptığınız hücumları hayranlıkla izliyorum. Başarılarınızı kutlarım. Yalnız Kuzey sırtlardan düşmanın şimdi başlayan makineli tüfek ve havan ateşlerini susturmak ve hücumlarınızı devam ettirmek için bütün tanlarımla atışa geçmek istiyorum. Bu nedenle bölüğünüz daha fazla ilerlemesin. Anlaşıldı mı?”

Hemen şu cevap alınmıştı: “Anlaşıldı. İlginize teşekkür ederim. Bize önce ekmek gerekli.”

İngilizce yapılan bu konuşmayı çok net ve açık olarak duyabiliyordum. Herhalde bir yanlışlık olmalıydı. Bölük komutanı Yüzbaşı Reksby’nin hayretten bir karış ağzı açılmış, bir bana, bir elinde SCR telsizine bakıyordu. Biraz sonra şaşkınlığı geçince, telsizi tekrar ağzına yaklaştırdı. “Anlaşılmadı. Ateş desteği değil de ekmek istiyorsunuz öyle mi?”

Cevap çok açıktı. “Evet, ekmek istiyoruz. Yolun başındaki ilk ev yaralı toplanma yeridir. Oraya bir jeeple ekmek gönderirseniz memnun oluruz. Şimdiden teşekkürler. Tamam.”

Bu konuşmadan sonra Yüzbaşı Reksby’nin yüzünün aldığı şekli hatırladıkça tekrar tekrar gülüyordum. İstek inanılacak gibi değildi. Tank bölük komutanı: “Şu Türkler anlaşılır insanlar değil. Siz de duydunuz. Tank birliğinden destek değil de ekmek istiyorlar. Bu isteği bir başkasına anlatsam, benim akli dengemin haklı olarak sağlamlığından şüphe eder” dedi.

Bu konuşmadan sonra ateş etmeyen tankların topları suskunluklarını sürdürüyordu. Yüzbaşı Reksby’nin canı sıkkın ve isteksiz olarak emrini vermiş, geride bulunan ekmeklerin bir kısmını jeeple ileriye göndermişti. Hâlâ söyleniyordu: “Fırıncı başına teşekkürler…”

Sonradan mesele anlaşıldı. 5’nci bölüğün ekmek kamyonu cepheye gelirken havan ateşiyle isabet alıp devrilmişti.

Türklerin ekmeğe ve suya olan düşkünlüklerini, kendilerini tanımaya başladığım ilk günlerde anlamıştım. Ekmek Türkler için bir nimetti. Sofraların baş köşesinde ekmek bulunurdu. Bolca yenir, ekmek olmadığı zaman doyulmuş sayılmazdı. – Ekmek parası için çalışılır – deyimi yaygın olarak kullanılır. Sonradan öğrendiğime göre, ekmeğin Türk Zaferlerinde bile yeri vardı. O sabah 5’nci bölük erleri aç olarak hücuma kalkmıştı. Sorun bu kadar basitti.”

  • Tweet

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Eklenenler

  • ‘ATASE’ Daire Başkanlığı Tarafından Yayınlanan “Fotoğraflarla Kore Savaşında Türk Askeri (Türkçe – İngilizce)” Albümü

    Kitaba erişim sağlamak için aşağıdaki ikona tık...
  • Açık teşekkür

    27 Temmuz 2019 Uzak doğunun “sabah sessizliği ü...
  • 25 Haziran 2019, Ankara Kore Parkı’nda Düzenlenen 69. Yıl Anma Töreni

    25 Haziran 2019, Ankara Kore Parkı’nda Dü...
  • Trump ve Kim, sınırda buluştu (Trump, Kore topraklarına adım attı)

    ABD Başkanı Donald Trump, Kuzey Kore lideri Kim...
  • 25 Haziran 2019 – Kore Savaşı’nın 69. Yıldönümü Töreni

    ...

Kore Savaşı ve İzleri - Tüm Hakları Saklıdır © 2019

Araştırmacılar, Kore Savaşı kaynakları hakkında detaylı bilgiye erişmek için

Türk Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanlığı, ATASE (Askerî Tarih ve Stratejik Etüt) Daire Başkanlığı’na başvurabilirler.

ÜST