KORE SAVAŞI ve İZLERİ

  • Unutma!
  • Şehitlerimiz
  • Madalyalar
  • Dosyalar
    • Bibliyografya
    • Fotoğraf Albümü
    • Gazeteler
    • Kore Savaşı Kronolojisi
    • Korsavaş Dergisi
    • Kitaplar
    • Makaleler
    • Dünyada Kore Savaşı
      • Great Britain
      • Turkey
      • United States
      • South Korea
      • United Nations
  • Arşiv
    • 65’inci Yılın İzleri
    • Duyurular
    • Haberler
    • Basında Kore Savaşı ve İzleri
  • İletişim

Kategori: Güncel

  • 0
Kore Savaşı ve İzleri
Perşembe, 07 Mart 2019 / Published in Güncel, İçerik

68. Yılında Kumyangjang-ni Muharebesini Yeniden Hatırlamak
25 Ocak 1951

1950 yılının 25 Haziran günü başlayan Kore Savaşı sırasında 14-16 Ekim 1950’de Yalu nehrini geçerek Kuzey Kore topraklarına giren Çin kuvvetlerinin taarruzu karşısında Birleşmiş Milletler (BM) ordusu başarısızlığa uğramış, geri çekilmek zorunda kalmıştı. Bu günler aynı zamanda Türk Tugayı’nın Kore’ye geldiği günlerdi. Kore’ye vardıktan sonra 8’inci Amerikan Ordusu 25’inci Tümeninin emrine bağlanan ve kendisine “North Star-Kutup Yıldızı” kod adı verilen 1. Türk Tugayı, çok geçmeden cepheye gönderilecek, çetin ve kanlı muharebelerin en ön saflarında savaşacaktı. Nitekim 26-30 Kasım 1950 tarihleri arasında yaşanan Kunuri Muharebeleri Türk birliklerinin ağır kayıplar verdiği bir savaş olmuştu. Türk askeri Kunuri Muharebelerinde büyük fedakârlıklarla Amerikan birliklerinin imha edilmeden geri çekilebilmelerini sağlamış, cephede en ön hatta yer alarak Amerikan ordusunun ve onunla birlikte Birleşmiş Milletler ordusunun ağır zayiat vermesini engellemişti. Bu muharebelerden kısa bir süre sonra, 1951 yılbaşı gecesi, Çin ve Kuzey Kore orduları, Birleşmiş Milletlere üye 16 devletin muharip birliklerinden oluşan BM ordusunun bütün cephesine doğru genel taarruza kalkışmışlar, Seul’u aldıktan sonra bütün kuvvetleriyle Han nehri güneyine geçmişlerdi. Bu kuvvetler karşısında Amerikan birlikleri ancak Seul’un güneyinde bir savunma mevzii oluşturabilmişlerdi. Kunuri’den sonra toparlanmaya çalışan 1.Türk Tugayı ise 1951 yılının Ocak ayı ortasında tekrar cephe hattına gönderilecekti. Karşı saldırı hazırlıklarının yapıldığı bu günlerde 24 Ocak 1951 günü başlayan ileri keşif harekâtı, bir süre sonra iki taraf arasında genel çatışmalara dönüşecek ve tarihe Kumyangjang-ni / 185 ve 156 Rakımlı Tepe Muharebeleri adıyla geçen savaş başlayacaktı. Bu savaşta düşmana cepheden saldıran Türk birlikleri iki gün içerisinde kendilerine verilen hedeflerin de ötesine geçmişler, stratejik öneme sahip tepeleri süngü hücumuyla almışlardı. Müteakiben Kumyangjang-ni kasabasını 25 Ocak 1951’de 1. Türk Tugayı ve 241. Türk Piyade Alay birlikleri ele geçirmişlerdi. 25-27 Ocak 1951 tarihlerinde cereyan eden savaşta göstermiş olduğu olağanüstü başarılardan dolayı I. Türk Tugayı’na Amerikan Kongresi tarafından oybirliği ile Mümtaz Birlik Nişanı ve Beratı verilmiştir. Ayrıca Güney Kore Cumhurbaşkanı tarafından I. Türk Tugayına Cumhurbaşkanlığı Birlik Nişanı 1951 yılında verilmiştir. Amerikan Kongresi tarafından oy birliği ile 1951 yılında verilen Nişanın beratında I. Türk Tugayı’nın 25-27 Ocak 1951 Ocak Kumyangjang-ni muharebelerinden büyük bir övgüyle bahsedilmektedir. Uzun olan beratın son kısmında şöyle denilmektedir: “Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve emrindeki birliklerin savaştaki müstesna ve olağanüstü tarihi başarıları ve örnek alınmaya değer savaş kabiliyetleri, kazanmış oldukları ünü bir kat daha arttırmıştır. Demokrasi prensiplerinin sürekliliğine yardım eden Birleşmiş Milletler ile Amerika Birleşik Devletlerinin askeri kuvvetleri ve Türkiye Cumhuriyeti vatanını Kore savaş meydanlarında bu kadar parlak şekilde temsil eden cesur askerler, yüksek şerefe ve her türlü takdire layıktırlar.” Kumyangjang-ni Muharebeleri çok önemli sonuçlara yol açmış, Amerika Birleşik Devletlerinde, Avrupa’da, Japonya’da ve diğer birçok ülkedeki basın ve ajanslar tarafından 1. Türk Tugayına bağlı tüm rütbedeki komutan ve Mehmetçiklerin başarısı, fedakârlığı sonucu ikinci bir Kunuri zaferi olarak söz edilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ne ve Genelkurmay Başkanlığına Dünyanın her köşesinde 1. Türk Tugayı’nın zaferini öven haberler yapılmış ve Tugay’a tebrik telgrafları gönderilmiştir. Bu savaşta Çin Ordusu ilk kez mağlup edilmişti. Kunuri’den sonra ikinci kez savaşın akışını değiştiren 1. Türk Tugayı, Birleşmiş Milletler Ordusuna ve dünyanın diğer ülkelerine Çin birliklerinin yenilebilir olduğunu göstermiştir. Bu savaşta kazanılan başarı ile Birleşmiş Milletler kuvvetlerine Seul yolu açılmıştı. Dolayısıyla 1. Türk Tugayının bu olağanüstü fedakârlığı ve başarısı üzerine Birleşmiş Milletlere üye 16 devletten oluşan BM Ordusunun Kore’yi tahliye planından vazgeçilmiş, Birleşmiş Milletler Ordu birliklerine taarruza geçme imkânı sağlanmıştı. Nitekim BM Ordusu tüm cephelerde kuzeye doğru taarruza başlayacak, Han Nehri geçilerek Seul tekrar kurtarılacak, 27 Mart 1951 tarihinde de 38. paralele ulaşılacaktı. Seul’un tekrar ele geçirilmesinden sonra Türk Tugayı’nı bizzat ziyaret ve tebrik etmek amacıyla Tokyo’dan Kore’ye gelen ve 13 Şubat 1951 günü 1. Türk Tugay’ını ziyaret eden Birleşmiş Milletler Ordusu Komutanı Amerikalı Orgeneral Mac Arthur, 1 .Türk Tugayı ve 241.Alay Tören Bölüğü askerlerine şöyle seslenecektir: “Sizleri görmekten memnunum. Japonya’da siz Türklere herkes kahraman diyor. Kunuri’de 8’inci Ordu’yu kurtaran, Kumyangjang-ni’de düşmanı mağlup ve perişan eden Türkler, kahramanlar kahramanıdır. Türk için yok yoktur”. 1. Türk Tugay’ı komutanları tarafından Orgeneral MacArthur’a o günün hatırası olarak İzmir, Selçuk Kız Sanat Enstitüsü öğrencilerinin işlediği bir Türk bayrağı hediye edilmiştir. Orgeneral Mac Arthur, verilen Türk bayrağını makam odasında bulunan Atatürk fotoğrafını süsleyeceğini söylemiştir. Sonuç olarak: İkinci Dünya Savaşı’na katılmayan ve o tarihte modern harp deneyimi bulunmayan Türk askeri, Amerikan silahlarıyla Kore’de 1950 yılında tanışmıştı. Kore de doğal olarak yeterli askeri eğitimi ve hazırlığını da tam anlamıyla yapmaya fırsat bulamamıştı. Kunuri Savaşları’nda mevcut insan gücünün yüzde yirmisini kaybeden 1. Türk Tugayı ve 241. Piyade Alayı’nın komutan ve Mehmetçiklerinin ikinci kez Kore Savaşı’nın kaderini Kumyangjang-ni muharebelerindeki üstün başarıları ile Kore Savaşı’nın seyrini Türk Tugayı’nın değiştirdiği tarihi bir gerçektir. Mehmetçik, Kore’yi öz vatanı gibi savunmuş, 15bin kilometre uzaktan dünya barışını korumak için Kore’ye gelmiş ve bu uğurda can vermişti.25 Ocak 1951 Kumyangjang-ni Muharebesinde kazanılan başarı, bugünün Kore Cumhuriyeti’nin varlığının devam etmesi yolunda önemli bir dönüm noktası oldu. Kore’de savaşın cereyan ettiği alanlarda ileri taarruzlarda ön safta, geri çekilme sırasında artçı birlik olarak en zorlu görevleri üstlenen Türk askerleri, Birleşmiş Milletlere (BM) üye olan hiç bir milletin anlayamayacağı bir fedakârlık göstermişlerdi. Kendi vatanından binlerce kilometre uzaklıkta savaşarak şehit olan 892 askerimiz (41 subay, 25 astsubay, 826 er), günümüzde Kore Cumhuriyeti Pusan şehri Birleşmiş Milletler Şehitliğinde yatmaktadırlar. Ruhları şad olsun… Kore Savaşının başladığı 25 Haziran 1950 ve ateşkes antlaşmasının imzalandığı 27 Temmuz 1953 tarihleri arasında her aşamasında dünya barışına katkı sağlamak için mücadele eden 1,2,3,4 Türk Tugaylarının her kademedeki komutan ve Mehmetçiklerinin unutulmaz başarıları sonsuza kadar yaşayacaktır.

Kore Savaşında şehit olan 892 Türk askeri şehitlerimize ve 1950-1951-1952-1953 yıllarında 1 yıl süre ile kalarak Kore Savaşında görev alan 1, 2, 3, 4. kafile Türk Tugaylarında görev alan her kademedeki general, subay, astsubay, erlerine (22.500 Türk Askeri) Türkiye Cumhuriyeti hükümeti tarafından bugüne kadar verilmeyen Kore madalyası ve/veya Dünya Barış madalyalarının en kısa zamanda verilmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından çalışmaların ilgili makamlar nezdinde yapılarak, en kısa zamanda neticelendirilip, hak sahiplerine verilmesinin sağlanması, şehitlerimizin hayatta olan yakınları ile yaşayan Gazilerimize ve yakınlarına devletimiz tarafından unutulmadıklarını düşündürecek aynı zamanda silah arkadaşlarına ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarımıza moral olacaktır. Bütün bunlara ek olarak, ülkemizi ilgilendiren bir diğer konuya ilişkin kişisel görüşlerimi de ifade etmem gerekir. Kore Savaşı’nın başladığı 1950 yılında ABD’nin dünyadan yardım çağrısı üzerine toplanan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu üye devletlere Kore yarımadasındaki Kuzey ve Güney Kore arasında başlayan savaşı bir an önce bitirmek ve dünya barışını sağlamak amacıyla BM’ye üye devletlerden muharip güç desteği istemiştir. Birleşmiş Milletlerin Haziran 1950’de bu çağrısına ilk cevap veren ülke Türkiye Cumhuriyeti Devleti olmuş ve dört tugay büyüklüğünde askeri güç ile ABD’den sonraki ikinci büyük muharip güç olarak dünya barışına katkıda bulunmak amacıyla Amerikan savaş gemileriyle İskenderun’dan en az 20-25 gün süren deniz yolculuğu sonucu Kore yarımadasına ulaşılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti dış politikasının dayandığı “Yurtta Barış Dünyada Barış” ilkesinin bir gereği olarak 27 Temmuz 1953 tarihinde imzalanan ateşkes anlaşmasına kadar Kore yarımadasında Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü tugaylar Birleşmiş Milletler ordusu nezdinde dört yıl boyunca görev yapmıştır. Büyük devlet olmanın gereklerinden biri de dış politikaların uzun vadeli ve tutarlı olmasıdır. Günümüzde ve 2019 yılında Kore yarımadasında ilgili devletler arasında sürdürülen barış görüşmeleri göz önüne alınırsa, Türkiye’nin dünya barışı için yaptığı katkının devamı olarak bugün de diplomasi masasında yer alması Kore yarımadasında taraflar arasında sürdürülen barış görüşmeleri açısından gerekliliktir. Kore Savaşı’ndaki şehit ve gazi yakınlarımızın neler hissettiğini ve çektiği acıları kısmen bilen bir gazi oğlu olarak, Kore Savaşı şehit, gazi ve yakınlarının Türkiye Cumhuriyeti Devletinin haklarının savunulması gerektiğine kişisel olarak inanmaktayım.

* Muharip Gaziler Dergisi – Türkiye Muharip Gaziler Derneği Yayını – Yıl: 2019/34 – Sayı: 149 – Sayfa: 18-20

** Görsel ATASE’nin 2019 yılında yayınladığı Fotoğraflarla Kore Savaşı’nda Türk Askeri – Turkish Soldier in the Korean War Through Pictures adlı çalışmadan alınmıştır.

  • 0
Kore Savaşı ve İzleri
Cuma, 08 Şubat 2019 / Published in Güncel, Haberler

ABD-Kuzey Kore zirvesi için neden Vietnam seçildi?

ABD ile Kuzey Kore arasındaki ikinci zirve Şubat ayı sonunda Vietnam’da yapılacak. Vietnam Savaşı’ndan 44 yıl sonra bu ülke hem ABD hem de Kuzey Kore ile köprüleri olan “tarafsız bir ev sahibi” halinde nasıl geldi?

Kim Jong-un ve Donald Trump 27-28 Şubat tarihlerinde ikinci kez bir araya gelecek.

Güneydoğu Asya’da Kapitalizm ile Komünizm arasındaki kanlı savaşa ABD’nin müdahil olması 1965’in Mart ayında ilk Amerikan birliklerinin Vietnam’ın güneyindeki Danang kentine inmesiyle başladı.

Bu olaydan yaklaşık 54 yıl sonra aynı kent bu kez Vietnam’ın eski düşmanı ABD ile Soğuk Savaş dönemi müttefiki Kuzey Kore arasındaki görüşmeye de ev sahipliği edebilir.

ABD başkanı Donald Trump, Kuzey Kore lideri Kim Jon-un ile ikinci görüşmesinin Vietnam’da 27-28 Şubat tarihleri arasında gerçekleşeceğini teyit etti.

Görüşme için Danang veya Hanoi kentleri düşünülüyor.

Neden Vietnam?

Komünist Parti’nin yönettiği ama kapitalist bir ekonomiye sahip olan Vietnam hem Washington hem de Pyongyang tarafından dost ülke olarak görülüyor.

Avustralya New South Wales Üniversitesi’nde Vietnam uzmanı Carl Thayer “nötr ev sahibi” olarak bu ülkenin hem ABD hem de Kuzey Kore’nin kriterlerine uygun olduğunu söylüyor.

BBC’nin Vietnamca servisine konuşan Thayer, Vietnam’ın ikinci Trump-Kim zirvesi için düşünülmesinin sadece sembolik anlamı olmadığını, “Vietnam’ın zirve için yüksek güvenlikli bir ortam sağladığını ve tüm tarafların onu nötr bir ev sahibi olarak gördüğünü” söylüyor.

Hanoi

Getty Images

Vietnam Asya’nın en hızlı büyüyen ülkelerinden biri

Kim neden Vietnam’ı seçti?

Kuzey Kore Başkanı Kim açısından Vietnam, Çin üzerinden güvenli bir uçuş mesafesinde ve iyi ilişkilere sahip olduğu az sayıda ülkeden biri.

Profesör Thayer, Kim’in ilk Vietnam ziyaretini “Kuzey Kore’nin dışlanmış olmadığını kanıtlayan” bir fırsat olarak gördüğünü belirtiyor. Bu ziyaret Vietnam’ın kalkınma modelini incelemiş olan Kuzey Kore lideri için ülkedeki dönüşümü yerinde görme olanağı sunacak.

“Vietnam’ın ABD’ye karşı savaş tarihi ve ABD ile diplomatik ilişkilerin normalleşmesi, serbest ticaret anlaşmalarının müzakere edilmesi, vb. Kuzey Kore rejiminin ilgi alanına giriyor” diyor Thayer.

Kim Jong-un ile Çin devlet Başkanı Xi Jinping Ocak 2019'da Pekin'de görüştü.

AFP
Kim Jong-un ile Çin devlet Başkanı Xi Jinping Ocak 2019’da Pekin’de görüştü. Kim Jong-un Vietnam ve Çin’i müttefik olarak görüyor.

Trump neden Vietnam’ı seçti?

Kuzey Kore liderinin Vietnam’ın ekonomik başarısından ilham alması, Washington’un yararına olabilir.

Vietnam, “sosyalist yönelimli piyasa ekonomisi” yaratmak amacıyla 1986’da Doi Moi adıyla bilinen ekonomik reformları başlattı.

Bu tarihten itibaren Vietnam, Asya’da en hızlı ekonomik büyüme gösteren ülkelerden biri oldu.

Geçen yıl Vietnam’a yaptığı ziyaret sırasında ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Kim’in de “anı yakalaması” halinde Kuzey Kore’de benzer bir “mucize” gerçekleştirebileceğini söylemişti.

Trump’ın ise Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) zirvesi için 2017’de Vietnam’a gitmiş olduğunu belirten Thayer, ABD başkanının burayı “rahat bir bölge” olarak gördüğünü söylüyor.

Danang kenti - Vietnam

Getty Images
Kim de Trump da Vietnam’ı dost ülke olarak görüyor.

“ABD, Vietnam’ın kitle imha silahlarının sınırlanması konusundaki uzun dönemli desteğinin ve Kuzey Kore’ye karşı Birleşmiş Milletler yaptırımlarının uygulanmasına dair desteğinin farkında” diyor.

Bu tarihi zirve, Vietnam’ın diplomatik potansiyelini ve yabancı yatırımcı çekme arzusunu sergilemek istediği bir dönemde yapılıyor.

Vietnam’ın ev sahipliğini Güney Kore de olumlu karşılıyor.

Başkanlık bürosu sözcüsü Kim Eui-kyeom, Yonhap haber ajansına yaptığı açıklamada, “Vietnam bir zamanlar ABD’ye karşı kılıç ve silah kuşanmıştı, ama artık dostlar” dedi.

“Vietnam’ın ABD ve Kuzey Kore’nin yeni bir tarihi an yaratması için iyi bir yer olmasını umuyoruz.”

Kaynak: http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/dunya/1237161/ABD-Kuzey_Kore_zirvesi_icin_neden_Vietnam_secildi_.html

  • 0
Kore Savaşı ve İzleri
Pazartesi, 04 Şubat 2019 / Published in Güncel, Haberler

Kore Büyükelçiliği Kore Gazileri Ziyareti

  • 0
Kore Savaşı ve İzleri
Cuma, 25 Ocak 2019 / Published in Güncel, İçerik

Türk Tugayı için “Yok yoktur.”

17 Ekim 1950 günü Tuğgeneral Tahsin Yazıcı komutasında resmi rakamlara göre 5.090 kişilik bir tugayla dâhil olduğumuz Kore Savaşı’nda üç yıl boyunca 24.882 askerimiz görev yaptı. Savaş sırasında Türk askerleri 13 muharebeye dâhil oldular, bunlardan dördü ‘tarihe geçti’. 27-29 Kasım 1950’de yaşanan Kunuri Savaşları, askeri tarihimize ‘destan’ olarak kazındı.

Türk Tugayı 25 Eylül 1950’de ilk kafilesini İskenderun’dan yola çıkarmış ve 16 Ekim’de Kore topraklarına ayak basmıştır. Tugay Teagu şehrine yerleşmiş 20 Kasım’dan itibaren de ilk muharebelerinin olacağı Kunuri bölgesine geçmiştir. Kunuri’de o kadar çok şiddetli bir soğuk vardır ki donmamak için askerler bulundukları yerlerde tepinmekte ileri geri koşmaktadırlar. 28 Kasım sabaha karşı başlayan Kunuri muharebesi üç gün üç gece aralıksız sürecekti. Türk Tugayı Kunuri’de altı Çin tümeni tarafından çevrilmiştir. Dört tarafı çevrilen bir birliğin kurtulduğunu tarih yazmıyor.
Tugay Komutanı General Tahsin Yazıcı’nın: “Çemberi yardık, cepheye ekmek gönderin, görev verin.” telsiz bildirisi, dünya basınında ve radyolarında büyük yankı yapmıştı. Ayrıca Türk ordusu Sunchon Boğazı’nı koruyarak Birleşmiş Milletler Ordusu’nu imha olmaktan kurtarmıştır. Her tarafı sarılmış olan bir birlik düşmanın içinden büyük bir soğukkanlılık ve sükûnetle hareket etmiş, ses çıkarmamak için erler ayakkabılarını çıkarıp ellerine almış ve süngülerinin parlamaması için de eldivenlerini süngülerine geçirmişlerdir.

Çetin muharebeler esnasında General Yazıcı “Son er, son kurşun!” emrini verir ve Türk askeri bütün varlığını ortaya koyar. Birleşmiş Milletler ve Türk ordusu derin bir boğaza girdiğinde, düşmanın havan ve bazuka ateşleriyle durmak mecburiyetinde kalır. Askerler vasıtalardan atlayarak sarp yamaçlara doğru saldırır. Daracık boğaz, top tüfek sesleri, birbirine karışan türlü lisan gürültüleriyle inlemektedir. Bir kamyon üstüne oturan bir havan mermisinin infilâkıyla vasıtanın havaya fırlayan parçaları arasına insan uzuvları da karışmaktadır. Çok çetin geçen mücadelenin ardından zaferi Moskova radyosu veriyor ve Amerikalılara “bu defa sizi Türkler kurtardı” diyordu.

Türk askeri bu defa Kumyangjang-ni’de kahramanlık yazacaktı. Türk askerinin Allah Allah nidaları bu defa burada duyulacaktı. 26 Ocak’ta karşıdaki ordunun Kunuri’deki düşman olduğu anlaşıldığında, Türk askerini arkadaşlarının intikamını alma hırsı saracak ve bu hırsla düşmanın üzerine atılacaktı. Mermisi bittiğinde süngüsüyle Kore’de Türk tarihine bir kahramanlık destanını daha hediye edecekti. Zafer yine Türk askerinindi. Türk ordusunu bütün Birleşmiş Milletler ordusu komutanları kutluyor ve madalyalarla göğüslerini kabartıyorlardı.

General Mac Arthur “Sizleri görmekten memnunum. Japonya’da siz Türklere herkes kahraman diyor. Kunuri’de 8. Orduyu kurtaran, KUMYANGJ-Nİ’de düşmanı mağlup eden Türkler, kahramanlar kahramanıdır; Türk Tugayı için “Yok yoktur.” diyordu.

Türk askeri Kore’de sadece savaşmıyordu Koreli muhtaç ve yetimlere de elinden gelen yardımı yapıyordu. Türk askerleri kendi istihkaklarından feragat edip yeri geliyor battaniyelerden yetim çocuklara elbise ve ayakkabı yapıyor yeri geliyor ekmeklerini yoksul halkla paylaşıyorlardı. Türk askerleriyle gönül bağı kuran yetim çocuklar, Ankara Marşı ve Üsküdar’a Gider İken şarkılarını çoktan dillerine dolamışlardı.

  • 0
Kore Savaşı ve İzleri
Cuma, 25 Ocak 2019 / Published in Güncel, İçerik

Kumyangjang-ni ve Mümtaz Birlik Madalyası

25 Ocak… Türk birliklerinin Kore’deki en önemli zaferlerinden biri olan Kumyangjang-ni Savaşı’nın yıldönümü… (1953)

Kore Savaşı’ndaki ilk madalya Kumyangjang-ni Muhaberesi’ndeki üstün hizmetleri nedeniyle Türk Tugayı’na verilmişti. “Mümtaz Birlik Madalyası” ve “Beratı” aynı zamanda ABD tarafından yabancı bir devletin ordusuna verilen ilk madalyaydı…

  • 0
Kore Savaşı ve İzleri
Cuma, 25 Ocak 2019 / Published in Güncel, İçerik

“Ateş desteği değil, bize ekmek gönderin.”

Kore’de görev yapan Yüzbaşı Nazım Dündar Sayılan’ın hazırladığı “Kore Harbinde Türklerle” adlı kitap o günlerde Türk Tugayı’nda tercüman olarak yer alan Sang Ki Paik’in hatıralarından oluşuyor.  Kore Savaşı’nın en önemli zaferlerinden biri olan Kumyangjang-ni Muharebesinde (25 Ocak) yaşanan unutulamayacak bir anı:

Tank Bölük Komutanı Yüzbaşı Reksby ile tank içinde tanıştığımız zaman, “Keşif taarruzu mu yapacağız, yoksa Kore’den kaçanları mı koruyacağız? Her ne hal ise, bu bir görev değil, ölümümüz istenmektedir” diye söylenip duruyordu.

Tam karşımda 5’nci Bölük vardı. 5’nci Bölük bir gün evvel bir kısmını işgal ettiği Kumyangjang-ni kasabasındaki tahkimli düşman mevzilerine tekrar taarruza geçmişti. Özellikle, Üsteğmen Hasan Basri Günalp ve Üsteğmen Sami Durak’ın komutasında bulunan takımlar en ön sırada engelleri, barikatları yok ederek hücumlarını inanılmayacak bir hızla ve başarıyla sürdürüyorlardı. Biraz ilerimde ve tam önümde yapılan kanlı süngü hücumlarını heyecanlı bir film izler gibi tankın ince mazgalından görebiliyordum.

5’nci Bölük kasabanın kuzey kanadına vardığı zaman, hemen yükselen sırtlardan düşmanın yaptığı baskın tarzındaki makineli tüfek ve havan ateşleri etkili olmaya başlamıştı. Plan gereğince tank bölüğü şu anda 5’nci bölüğün yanında olması gerekiyordu. Fakat, nedense bölük komutanı, tankları kule mevziine geçirerek yalnız ateş desteğinde kalmasını uygun bulmuştu.

Yanımda olan Tank Bölük Komutanı, 5’nci Bölük Komutanı Yüzbaşı Ceval Olhon’u telsizle bularak bu büyük başarısından dolayı kutluyordu. Aralarında şöyle bir konuşma geçti:

“Kumyangjang-ni tahkimli düşmana yaptığınız hücumları hayranlıkla izliyorum. Başarılarınızı kutlarım. Yalnız Kuzey sırtlardan düşmanın şimdi başlayan makineli tüfek ve havan ateşlerini susturmak ve hücumlarınızı devam ettirmek için bütün tanlarımla atışa geçmek istiyorum. Bu nedenle bölüğünüz daha fazla ilerlemesin. Anlaşıldı mı?”

Hemen şu cevap alınmıştı: “Anlaşıldı. İlginize teşekkür ederim. Bize önce ekmek gerekli.”

İngilizce yapılan bu konuşmayı çok net ve açık olarak duyabiliyordum. Herhalde bir yanlışlık olmalıydı. Bölük komutanı Yüzbaşı Reksby’nin hayretten bir karış ağzı açılmış, bir bana, bir elinde SCR telsizine bakıyordu. Biraz sonra şaşkınlığı geçince, telsizi tekrar ağzına yaklaştırdı. “Anlaşılmadı. Ateş desteği değil de ekmek istiyorsunuz öyle mi?”

Cevap çok açıktı. “Evet, ekmek istiyoruz. Yolun başındaki ilk ev yaralı toplanma yeridir. Oraya bir jeeple ekmek gönderirseniz memnun oluruz. Şimdiden teşekkürler. Tamam.”

Bu konuşmadan sonra Yüzbaşı Reksby’nin yüzünün aldığı şekli hatırladıkça tekrar tekrar gülüyordum. İstek inanılacak gibi değildi. Tank bölük komutanı: “Şu Türkler anlaşılır insanlar değil. Siz de duydunuz. Tank birliğinden destek değil de ekmek istiyorlar. Bu isteği bir başkasına anlatsam, benim akli dengemin haklı olarak sağlamlığından şüphe eder” dedi.

Bu konuşmadan sonra ateş etmeyen tankların topları suskunluklarını sürdürüyordu. Yüzbaşı Reksby’nin canı sıkkın ve isteksiz olarak emrini vermiş, geride bulunan ekmeklerin bir kısmını jeeple ileriye göndermişti. Hâlâ söyleniyordu: “Fırıncı başına teşekkürler…”

Sonradan mesele anlaşıldı. 5’nci bölüğün ekmek kamyonu cepheye gelirken havan ateşiyle isabet alıp devrilmişti.

Türklerin ekmeğe ve suya olan düşkünlüklerini, kendilerini tanımaya başladığım ilk günlerde anlamıştım. Ekmek Türkler için bir nimetti. Sofraların baş köşesinde ekmek bulunurdu. Bolca yenir, ekmek olmadığı zaman doyulmuş sayılmazdı. – Ekmek parası için çalışılır – deyimi yaygın olarak kullanılır. Sonradan öğrendiğime göre, ekmeğin Türk Zaferlerinde bile yeri vardı. O sabah 5’nci bölük erleri aç olarak hücuma kalkmıştı. Sorun bu kadar basitti.”

  • 0
Kore Savaşı ve İzleri
Salı, 22 Ocak 2019 / Published in Duyurular, Güncel

25 Ocak 2019 – Kumyangjang-ni Muharebesi Anma Davetiyesi, Kore Cumhuriyeti Büyükelçiliği – Türkiye Muharip Gazileri Derneği

Davetiye’ye erişim için metne tıklayınız…

Son Eklenenler

  • ‘ATASE’ Daire Başkanlığı Tarafından Yayınlanan “Fotoğraflarla Kore Savaşında Türk Askeri (Türkçe – İngilizce)” Albümü

    Kitaba erişim sağlamak için aşağıdaki ikona tık...
  • Açık teşekkür

    27 Temmuz 2019 Uzak doğunun “sabah sessizliği ü...
  • 25 Haziran 2019, Ankara Kore Parkı’nda Düzenlenen 69. Yıl Anma Töreni

    25 Haziran 2019, Ankara Kore Parkı’nda Dü...
  • Trump ve Kim, sınırda buluştu (Trump, Kore topraklarına adım attı)

    ABD Başkanı Donald Trump, Kuzey Kore lideri Kim...
  • 25 Haziran 2019 – Kore Savaşı’nın 69. Yıldönümü Töreni

    ...

Kore Savaşı ve İzleri - Tüm Hakları Saklıdır © 2019

Araştırmacılar, Kore Savaşı kaynakları hakkında detaylı bilgiye erişmek için

Türk Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanlığı, ATASE (Askerî Tarih ve Stratejik Etüt) Daire Başkanlığı’na başvurabilirler.

ÜST